Gossip Girl

Geçtiğimiz sezon milletin torrentten indirdiğini duyduğum bir diziydi Gossip Girl. Pek ilgimi çekmemişti ama.. Dawson's Creek ya da The OC tarzı dizilerin bana hitap ettiğini düşünmem. Bir ara 9 Eylül'den itibaren Cnbc-e'de Gossip Girl yayınlanacak haberini okudum. Fırsat bu fırsat, madem izleyecek dizi arıyorsunuz kendine, al sana "Gossip Girl" dedim.
Diziyle ilgili web sitesinden bilgiler ediniyorken ve de ekşi sözlüğü kurcalıyorken, çocukluğumun güzellikleri arasında sayabileceğim Sam Whitmore'un bu dizide anne rolünde oynadığını öğrendim. Gossip Girl'ü izlemek için bir sebebim daha olmuştu artık. Velhasıl kelam, yayınlanmaya başladığı günden beri kurgusu, oyunculukları ve müzikleriyle birlikte çok hoşuma gitti bu dizi. Belki de bu tarz dizilerle Gossip Girl arasında pek fark bulamayabilir bazıları. Ama başta da belirttiğim gibi, bu tarz gençlik dizilerini daha önce pek takip etmediğim için, bir başka diziyle kıyaslamıyorum Gossip Girl'ü. Belki de önyargısız baktığım için çok beğendim.
Tavsiye ederim herkese.. Salı akşamları saat 21'de Cnbc-e'de..
***
BİRAZ DEDİKODU YAPALIM
Manhattan’ın en zengin gençleri, özenilerek izlenen sıradışı hayatları, dramatik aşk ilişkileri ve sorunları... Hepsi çok yakında GossipGirl’ün blog sayfasında. 2008’e damgasını vuran gençlik draması Gossip Girl, Eylül'de CNBC-e’de.
Kim bu GossipGirl? New York’un en zengin mahallesinde yaşayan gençlerin hayatları hakkında en son dedikoduları henüz kendileri bile bilmeden önce internet sitesinde yayınlıyor. GossipGirl’ün kimliği şu an için önemli değil. Önemli olan blog sayfasında yayınladığı dedikodular ve bu dedikoduların baş kahramanları. Bir grup zengin gencin dışarıdan özenilerek izlenen sıradışı hayatları, dramatik aşk ilişkileri ve sorunları... Seneye damgasını vuran gençlik draması Gossip Girl, efsanevi gençlik dizisi The O.C.’nin yaratıcısı Josh Schwartz’ın imzasını taşıyor.
Manhattan’daki son dedikoduya göre kendi isteğiyle yatılı bir okula giden “eski kraliçe” Serena van der Woodsen şehre geri dönmüş. Bu haber en çok Serena’nın eski en yakın arkadaşı Blair’in kafasını karıştıracak. Serena’nın yokluğunda spot ışıkları onun üzerine dönmüş, arkadaş çemberlerinin ilgi odağı olmuştu. Mükemmel bir yaşantısı, yakışıklı bir sevgilisi var. Rüya okulu Yale’e gitmeyi planlıyor. Serena’nın dönüşüyle bu görünüşteki mükemmel yaşantısı, hatta okulundaki tüm ilişkilerin dengesi değişecek. Erkek arkadaşı Nate’in Serena’ya ilgi duymasıysa cabası. Diğer taraftan o kadar varlıklı olmasalar da Blair’la aynı okula giden Dan Humphrey ve kardeşi Jenny’nin hayatları da ait olmadıkları bu çemberin içine girince değişecek. New York’un zengin çocuklarının hayatları görüldüğü kadar sıradışı mı yoksa ışıltılı görünüşlerinin altında onlar kadar varlıklı olmayanlarla aynı sorunları mı paylaşıyorlar? Tüm bunların cevabı sonbaharda Gossip Girl’de.
Manhattan’ın en zengin gençleri, özenilerek izlenen sıradışı hayatları, dramatik aşk ilişkileri ve sorunları... Hepsi çok yakında GossipGirl’ün blog sayfasında. 2008’e damgasını vuran gençlik draması Gossip Girl, Eylül'de CNBC-e’de.
Kim bu GossipGirl? New York’un en zengin mahallesinde yaşayan gençlerin hayatları hakkında en son dedikoduları henüz kendileri bile bilmeden önce internet sitesinde yayınlıyor. GossipGirl’ün kimliği şu an için önemli değil. Önemli olan blog sayfasında yayınladığı dedikodular ve bu dedikoduların baş kahramanları. Bir grup zengin gencin dışarıdan özenilerek izlenen sıradışı hayatları, dramatik aşk ilişkileri ve sorunları... Seneye damgasını vuran gençlik draması Gossip Girl, efsanevi gençlik dizisi The O.C.’nin yaratıcısı Josh Schwartz’ın imzasını taşıyor.
Manhattan’daki son dedikoduya göre kendi isteğiyle yatılı bir okula giden “eski kraliçe” Serena van der Woodsen şehre geri dönmüş. Bu haber en çok Serena’nın eski en yakın arkadaşı Blair’in kafasını karıştıracak. Serena’nın yokluğunda spot ışıkları onun üzerine dönmüş, arkadaş çemberlerinin ilgi odağı olmuştu. Mükemmel bir yaşantısı, yakışıklı bir sevgilisi var. Rüya okulu Yale’e gitmeyi planlıyor. Serena’nın dönüşüyle bu görünüşteki mükemmel yaşantısı, hatta okulundaki tüm ilişkilerin dengesi değişecek. Erkek arkadaşı Nate’in Serena’ya ilgi duymasıysa cabası. Diğer taraftan o kadar varlıklı olmasalar da Blair’la aynı okula giden Dan Humphrey ve kardeşi Jenny’nin hayatları da ait olmadıkları bu çemberin içine girince değişecek. New York’un zengin çocuklarının hayatları görüldüğü kadar sıradışı mı yoksa ışıltılı görünüşlerinin altında onlar kadar varlıklı olmayanlarla aynı sorunları mı paylaşıyorlar? Tüm bunların cevabı sonbaharda Gossip Girl’de.
Imdb Sayfası
6 yorum:
bence oyunculuklar baya yerlerde (chuck dışında). özellikle geçen bölümde mesela, serenayla blairin karşılıklı ağlaştıkları sahnede kusmak istedim. bu kadar inandırıcılıktan yoksun bi oyunculuk olamaz.
7 Ekim 2008 08:01aman genclik, gossip girl delikanliyi bozar :)
7 Ekim 2008 10:04Güzel bir dizi.1-2 bölümünü izlemiştim.Beğendim.Tavsiye ederim :)
7 Ekim 2008 13:35The Sopranosu 4-5 kez tekrar bile ederim bunu izlemem.
7 Ekim 2008 15:14çokta umurlarındaydım sanki :D
gereksiz ama ekleyeyim dedim;gossip girl deyince aklıma reklamında SATURDAY diyen kız aklıma geliyor.
gossip girl gayet eğlenceli izlenesi dizi.benim asıl önerim ondan önce başlayan binbangtheory mükemmel bir komedi,kaçırmayın derim.
8 Ekim 2008 07:27Off Sam'i çok özlemişiz. Hayat Ağcı'nı izleme sebemizdi o bizim. Yalnız Blair Serena'ya göre çok daha iyi.
8 Ekim 2008 08:00Bu arada gençlik dizileri için;
OC > Gossip Girl > One Tree Hill
Yorum Gönder