Tribünde Sinyalcilik Rehberi

Sinyal yasam tarzidir..
Küçücük çocukken başlar bu heves; tribüne girmek, sahada top koşturanları bir şekilde görebilmek. Tabi anneden, babadan alınan paralarla cüzi harçlıklarla bu iş olmuyordu o yüzden "Abi benide sok be içeri" cümlesi o günlerde ağzımızdan eksiltmediğimiz türden bir cümleydi. Geneldede içeri girerek sonuçlanırdı bu karşılıklı paslaşmalar. İşte küçekken başlar ve insanın içine işler bu ‘sinyal’ olayı.
Bir kere tadını aldın mıydı artık vazgeçemezsin hep 'sinyal' girmeye çalışırsın içeriye ama tabi vur, kır, parçala zihniyetiyle değil de akıl, mantık çerçevesine oturtarak bir takım kurnazlıklar peşinde koşarak yaparsın. Bununda üç beş yolu vardır şimdi bu yolları ve taktikleri sıralıyayım:
1. Çift dönme: Bu en klasik ve en bilinen yöntemdir. Genelde kombinesi veya bileti olan kişinin arkasında icra edilir ve birlikte girmeye çalışılır. Bu yöntemde hedef kişiyi iyi seçmen lazım kilolu yerine zayıf kişiler seçilmesi her zaman avantajlıdır. Malumunuzdur ki koordineli ve birlikte haraket ederek geçmek lazım turnikeden. Bu yöntem her tribünde denenir fakat İnönü'de tadı bir başkadır. Özellikle Beşiktaş’ın yüzüncü yılında "Bir kombine ile dört kişi bari girmesin" lafına şahit olan biri olarak hayranlığımı gizleyemedim doğrusu. Son yıllarda alınan önlemler çıkan engellerden dolayı bu yöntem gitgide değerini kaybetmekte. Lütfen eskilerden yadigar bu yöntemin kıymetini bilelim, hakkını verelim.

3. Turnike patlatma: Bu yöntemde öncü birliğin önemi çok fazladır. Bu öncü birlik gider, turnikeyi bir şekilde kullanılamaz hale getirir ve sonradan gelecek kişilere kolaylık sağlar. Ali Sami Yen'in deplasman tribününde uygulanan bir yöntemdir. Başarı oranı ise öncü birliğin kabiliyetine polisinde tavırlarına bağlıdır.

5. Eski yırtılmamış biletler: Eğer ki elinizde bu tanıma uyan bilet varsa mutlaka saklayın. Bir işe yaramaz diye atmayın, zira "sakla samanı gelir zamanı" diye atalarımız boşuna dememiştir. Gittiğiniz stad turnikeli değilse bu yöntem mutlaka denenmeli. El çabukluğuna ve soğukkanlılığa dayalı bir yöntemdir, başarı oranı yüksektir, yeter ki görevliye renk vermeyin. Biletin yırtılıp girildiği her stada uygulanabilir.


- Bilet kalmamış yattı bizim Denizli işi...
- Ne bileti boşver bileti napcan?
- Eee, nasıl gireceğiz maça?
- Bi'şekilde gireceğiz artık...
- Nasıl ama? Hangi şekilde?
- Bende bilmiyorum gidince görcez ama bir şekilde gircez...
Sonuç: Biz içerideyiz, yöntem ise ikinci yöntem...
Yalnız son bir şey; bu yöntemler Saraçoğlu'nda sonuç vermiyor. O yüzden fazla kasmamak lazım. Ne de olsa tek reis Aziz reis.
Hepinize iyi sinyaller..
misafir yazar: lefter
***
Not: Yazı için Lefter kardeşime teşekkür ederim..
4 yorum:
1o numara yazı valla. Lefter bunu geçen sene yazmıştı ama tekrar burada yayımlamak istedim. Millet yararlansın :)
14 Mayıs 2008 01:45Fotoğrafların da çoğu eski maratondan bu arada..
süperler yazı hakkaten ya :D
15 Mayıs 2008 15:22Yazı mükemmel..!
16 Mayıs 2008 07:55yazı şahane. elinize sağlık. stada tırmanma resimleri arasında eski olan bir tane var, neredeyse siyah beyazmış gibi görünüp renkli olan. muhtemelen 1986-87 sezonu öncesi fenerbahçe-galatasaray tsyd kupası maçı öncesi. aynı yerden ben ve ağabeyim o maça girmiştik. o zaman ışıklandırma yok ve maçlar saat 18.00'de oynanıyordu. o maçı gs 3-2kazanmıştı. hatta polisin birine 3000 lira vermiştik, bizi zorla almaya kalkınca!
2 Temmuz 2008 00:40Yorum Gönder