Gerçek Cehennem İstanbul'da mı?

Sevilla maçında biz tribünlerin vasat olduğundan şikayetçiyken, başkanından antrenörüne nerdeyse tüm Sevilla takımı "Burası adeta Cehennem" demişti. Bi de Eski Maraton günlerini görselerdi demek. Galatasaray'ın Uefa'yı aldığı sene Sami Yen'in atmosferi için övgü dolu sözleri vardı İtalyanların, bilhassa Maldini'nin sözü esfaneleşmiştir artık. Bu sene ise İnönü'de Liverpool maçında Beşiktaş tribünleri oldukça kaliteli bir iş çıkarttı ve İngilizleri kendilerine hayran bıraktılar.
Aslına bakarsanız, dünyanın birçok ülkesinde Türk tribünlerinden övgüyle söz ediliyor. Tottenham tribünleri "Kartal gol gol.." tezahüratını kendi tribünlerine uyarlamaya çalıştı. Öte yandan Schalke taraftarı ise bizim şu meşhur maç başlar başlamaz yaptığımız 10dan geriye doğru sayıp "lay lay" çekişimizden çok etkilenmişler, forumlarında bunu tartıştılar ve artık bir benzerini her iç saha maçında yapmaya çalışıyorlar..
Arjantin, İtalyan ve İngiliz tribünleri bizleri çok etkiliyor. Yalan da değil, adamlar müthiş..Şöyle biraz kapsamlı araştırırsanız, Türkiye'de yapılan birçok tezahüratın da zaten -çoğunlukla- Avrupa'dan araklama olduğunu görürsünüz (daha çok biz alıyoruz yani). Ee tabi memlekette ancak "ülke içi beste çalma" gibi bir saçmalık var. Dışarıdan çalıyorsan, o helal oluyor..Bu da ayrı bir tartışma konusu olmalı bence.
Türk tribünleri dünyada saygın bir yere sahip midir? Bana göre bu durum tartışılır ama Laudrup'un ve diğer ecnebilerin yorumlarına bakınca; insanın ister istemez, "Alem bize, biz onlara hayran" diyesi geliyor.
Yazının sonunda Danny Dyer'ın konuya ilişkin bir sözünü yazalım.."Kadıköy'de gördüklerim, bugüne kadarki gördüklerimden çok farklıydı. Bu taraftar misafir için her türlü iyiliği yapabilir, ama rakip için asla! Daha önce rakip takımın bu kadar ıslıklandığı bir yer görmedim. Gerçekten 12.Adam diye bir şey varsa, o Kadıköy'dedir.."
0 yorum:
Yorum Gönder